Petrol piyasasında belirsizlik sürüyor; ABD’nin Venezuela petrolünü serbest bırakma seçeneği ile Ukrayna-Rusya çatışması kaynaklı tedarik endişeleri dengede kalıyor. Gün içi seanslarda Brent ve WTI hafif değişim gösterdi. Brent ve WTI sırasıyla 62.13 ve 58.03 dolar civarında bulunuyor.
Piyasa Salı gününe sakin bir tablonun ışığında girdi; Brent vadeli sözleşmeleri saat 12:21 GMT itibarıyla 62.13 dolar, WTI ise 58.03 dolar düzeyinde işlem görüyordu. Pazartesi günü fiyatlar kayda değer yükseldi ve Brent iki aylık bir günlük kazanç kaydederken WTI Kasım ayından bu yana en güçlü artışını yaşadı. Analist Janiv Shah (Rystad), piyasanın arz bolluğu ile arz tarafındaki endişeler arasında sıkıştığını ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump ise Venezuela kıyılarında son haftalarda ele geçirilen petrolü sürdürme ya da serbest bırakma konusunda karar alabileceğini söyledi. Bu söylem piyasalarda, özellikle yaptırımlar kapsamındaki petrol taşıyan gemilere uygulanacak blokadenin etkileri konusunda spekülasyonları artırdı.
Barclays, 2026’nın ilk yarısında piyasanın hâlâ arz fazlasına sahip olacağını, ancak yılın dördüncü çeyreğinde günlük yaklaşık 700 bin varillik daralmanın gerçekleşebileceğini belirtti. Uzun vadede ise arz bozulmalarının piyasalarda sıkışıklığa yol açabileceği uyarısında bulundu.
Öte yandan sahada Rus güçlerinin Ukrayna’nın Karadeniz limanı Odesa’yı Pazartesi gecesi hedef alması, liman tesisleri ve bir gemiyi hasara uğrattı; bu bölgenin 24 saat içinde ikinci saldırıya sahne olduğu kayda geçti. Buna karşılık Ukrayna’nın insansız hava araçları iki gemi ve iki rıhtıma zarar verdi ve Rusya’nın Krasnodar bölgesinde bir köyde yangın çıkmasına yol açtı. Ukrayna ayrıca Rusya’nın deniz lojistik altyapısını hedef alıyor; söz konusu operasyonlar, yaptırımları aşma amacıyla kullanılan “gölge filo” olarak adlandırılan petrol tankerlere odaklanıyor.
Piyasa dengesi ve temel dinamikler
Analistler, arz fazlası ile arz tarafı risklerinin birbirini dengelediğini belirtirken, 2026’nın ilk yarısında hâlâ süregelen fazlalığın geçici olduğu görüşünde. Ancak tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalar ve jeopolitik gerilimler, petrol için volatilitesi yüksek bir katalizör olmaya devam ediyor. Yatırımcılar için kritik nokta, arz güvenliği ve talep görünümündeki dengeyi oluşturan başlıklar: OPEC+ politikaları, Amerikan enerji politikaları ve Doğu Avrupa’daki çatışmaların etkileri.
Coğrafi riskler ve lojistik akışlar
Odesa ve Krasnodar’da yaşanan olaylar, Karadeniz’deki lojistik akışları ve petrol tankerlerinin rotalarını doğrudan etkiliyor. Ukrayna’nın “gölge filo” diye adlandırılan lojistik altyapısına yönelik operasyonları ise, yaptırımların uygulanmasını güçleştirme çabalarını işaret ediyor. Bu gelişmeler, kısa vadede boru hattı ve denizaşırı taşımalarda dalgalanmalara yol açabilir.
Brent ile WTI arasındaki farkın izlenmesi, piyasanın kısa vadeli yönünü anlamada kilit rol oynamaya devam ediyor. Arz tarafında oluşan bozulmalar ve jeopolitik riskler birleşince, yatırımcılar için odak noktası, çıktı akışlarında süregelen belirsizlikler ve talep ile üretim arasındaki dengenin yeniden şekillenmesi olacak.