Piyasalarda faiz oranlarının geleceği, konut fiyatlarındaki hareketlilik ve mevduat-getiri dengesinin nasıl şekilleneceği tartışılırken, ekonomist Mert Başaran’dan dikkat çeken açıklamalar geldi. Merkez Bankası’nın para politikasına odaklanan yatırımcılar, yüksek mevduat getirilerinin enflasyondan arındırılmış gerçek kâra dönüşüp dönüşmeyeceğini sorguluyor.
Ekol TV’de Oylum Talu’nun yönelttiği, “6 milyonluk ev 15 bin TL kira getiriyor ama aynı para mevduatta aylık 200–250 bin TL kazanıyor” sorusu üzerine Başaran, bu yüksek getirinin gerçek bir kazanç değil, enflasyonun doğal sonucu olduğunu vurguladı.
“Mevduat kazancı kâr değil, enflasyonun hakkı”
Başaran, mevcut getirilerin aldatıcı olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
-
“O 6 milyonun getirdiği 250 bin lira var ya… O kâr değil, enflasyonun hakkı.”
-
“İki yıl sonra aynı faizi alacağının garantisi yok; hatta bir yıl sonrası bile belirsiz.”
-
“Enflasyon canavarı hakkını alınca paranın alım gücü eriyor.”
Bu açıklamalar, yüksek nominal faizlerin reel kazanç üretmediği yönündeki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
“Faiz düştüğünde piyasa uçar, fiyatlar bir anda ikiye katlanır”
Konut piyasasındaki davranışsal dinamikleri değerlendiren Başaran, faizlerde yaşanacak düşüşün fiyatlara çok hızlı yansıdığını belirtti:
“Faiz yüzde 30’a düşünce 5 milyonluk ev 10 milyona çıkıyor. Herkes aynı anda talep gösterdiği için fiyatlar anında yukarı gidiyor. Biraz geç kalınabilir.”
Başaran’a göre gayrimenkulde en kritik unsur, piyasa harekete geçmeden önce adım atmak. Talebin patladığı bir dönemde fırsatların hızla ortadan kalktığını belirtiyor.
“Faiz düşünce fiyatın sabit kalacağını sanmak çok büyük yanılgı”
Başaran, konut alımını erteleyenlerin yaptığı en yaygın hatayı ise şöyle açıkladı:
-
“Faizin son gününe kadar kaymağını yiyip, oran düşünce aynı fiyattan ev alacağını sanıyorlar.”
-
“Satıcı diyor ki, ‘Bu ev 3 milyondu, almadınız. Faiz düştü, artık 6 milyon.’”
Bu durum, düşen faizlerin hem talebi hem fiyatlamayı aynı anda artırdığı dönemlerde daha belirgin hale geliyor.
Zamanlama tartışması yeniden gündemde
Başaran’ın sözleri, gayrimenkul başta olmak üzere birçok varlıkta faiz, enflasyon ve fiyat davranışı arasındaki güçlü ilişkiye yeniden dikkat çekti. Yatırım kararlarında doğru zamanlamanın önemine işaret eden değerlendirmeler, piyasada süregelen “faiz düşünce alırım” beklentisinin risklerini bir kez daha ortaya koydu.