Türk hazır giyim sektörü, son iki yılda yaşanan üretim kaybı ve maliyet artışları nedeniyle zorlu bir süreçten geçiyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, sektörün karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerilerini değerlendirdi.
Sektörü Vuran Üretim Kaybı ve Maliyet Artışı
Hazır giyim sektörü, 2022-2024 yılları arasında 4,6 milyar dolarlık üretim kaybı yaşadı. Bu kaybın yüzde 29’u global resesyon, yüzde 46’sı savaş bölgelerindeki pazar kaybı, yüzde 25’i ise yüksek enflasyon ve faiz oranlarından kaynaklandı. Sektörde kapasite kullanım oranı yüzde 60’a gerilerken, iş gücü kaybı 146 bin kişiye ulaştı.
Küresel Rekabet Gücü Zayıflıyor
Türk hazır giyim sektörü, Asya’dan yüzde 61, Kuzey Afrika’dan yüzde 46 daha yüksek maliyetle üretim yapıyor. Bu durum, ihracat pazarlarında rekabet gücünü olumsuz etkilerken, özellikle Avrupa Birliği’ndeki pazar payının yüzde 5,6’dan yüzde 5,1’e düşmesine neden oldu.
Destek Talepleri ve Çözüm Önerileri
TGSD, sektörün ayakta kalabilmesi için döviz kuru düzenlemeleri, düşük faizli krediler ve ihracat destekleri gibi çözüm önerileri sundu. Ayrıca, emek yoğun sektörlere verilen çalışan başına desteklerin tüm firmalara yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum ve kadın istihdamını artıracak teşvikler de talep edilen önlemler arasında yer aldı.
Yeni Fırsatlar Kapıda Ama Destek Şart
TGSD Başkanı Toygar Narbay, Trump’ın Çin’e yönelik politikaları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi gelişmelerin fırsatlar sunduğunu söyledi. Ancak bu fırsatların değerlendirilebilmesi için sektörün üretim gücünü koruyacak desteklere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Sektörün iyileşmesi yalnızca ihracatla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda istihdam artışı ve ithalatın düşmesiyle ekonomiye katkı sağlayacak.
Türk hazır giyim sektörü, maliyet artışları ve daralan pazarlar gibi sorunlarla mücadele ediyor. Sektörün rekabet gücünü yeniden kazanabilmesi için döviz kuru düzenlemeleri, finansman destekleri ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum gibi konularda adımlar atılması gerekiyor. Bu adımların atılması durumunda sektör, hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlarda daha güçlü bir konuma gelebilir.