MİLLET UYANIYOR!

Siyasette olumlu sonuçlar almak toplum psikolojisini iyi yönetmekle mümkündür. İktidarlar ellerindeki gücü kullanarak adil, eşit, hakkaniyetli, sosyal adaleti sağlayıp sosyal refahı toplum katmanlarına eşit bir şekilde dağıtıcı bir yöntem izlerlerse toplum nezdinde o kadar güven verici olurlar ve vatandaşın desteğini arkalarına alırlar. Tabii bu, ekonominin iyi yönetilip milletin ve devletin güçlü kılınmasıyla mümkündür.

Ancak bugün yaşadığımız tablo hiç de umut verici değil. Döviz kurunun önlenemeyen yükselişi, her gün her saat artan hayat pahalılığı, tırmanışını devam ettiren yüksek enflasyon bıçağı kemiğe dayattı. Hal böyle olunca kaale pek alınmayan mevzular halkın gündeminde yer almaya ve sorgulanmaya başlandı. Muhterem yoksulluk, muteber sorgulamaya yöneltti insanları. Her şey iyi giderken önemsenmeyen konular artık ön plana çıkmaya ve halkın gündemindeki yerini almaya başladı.

12 ile 13,5 TL arasındaki zikzaklarını sürdüren dolar bir kısım insanları daha zengin yaparken büyük bir çoğunluğu daha da yoksullaştırarak köleliğin acımasız pençesine düşürdü. Yoksa bu,” yoksullaştır, köleleştir” politikasının bir gereği mi? Yönetenlerin aldırmaz tavırları, alaycı açıklamaları, pervasızca saldırganlıkları ister istemez bunu düşündürtüyor insana. Kendilerinin bir eli yağda bir eli balda iken millete abuk sabuk tavsiyeleri de alaycılığın zirvesi..

Amerika’da 0 ila 1 arasında seyreden enflasyonun 6,5’e çıkmasını 7 kat, biz de resmi –resmi diyorum, çünkü vatandaşın enflasyonu yüzde 50’nin üzerinde- yüzde 20’ye yükselmiş enflasyonu iki kat arttı diyerek ekonomi yönetimimizi başarılı gösterme gayreti akla ziyan bir komedidir. Hatta “Köprülerden, tünellerden paralı diye geçemiyorlarsa asfalta baksınlar da içleri açılsın”; “Domatesi 1 kilo almaya gerek yok; 2 tane, 3 tane alsınlar, hem turfanda sağlığa pek faydalı değil!”; zamsız yakıt alabilmek için benzin istasyonlarında oluşan yüzlerce metrelik araç kuyrukları için, “Bu kuyruklar zamdan değil, araç fazlalığından!”..gibi daha pek çoğunu anlatabileceğimiz dahice açıklamalar aklımızla dalga geçildiğinin trajik örneklerinden birkaçı..Bu yönetenler sayesinde belki daha çok yoksullaştık, haksızlığa uğradık, itildik kakıldık ama tüm toplum olarak mizahı öğrendik; büyük bir kazanım!

Ülkemiz yer altı ve yer üstü kaynakları açısından zengin bir ülke. Bu ülkede çözülemeyecek sorun yoktur, yeter ki doğru politikalarla iyi yönetilsin. Tutarlı, akılcı, anlayışlı, eleştirel görüşlere açık, farklı düşünceleri analizci bir anlayışla sentezleyici, adil, hakkaniyetli, demokratik kuralları benimseyen ve bu kuraların olmazsa olmaz olarak kabul eden liyakatli yöneticilerimizin olması bu sorunların kısa sürede çözüleceğine olan inancı artıracaktır.

Bu da adil ve eşit şartlarda yapılacak bir seçimle gerçekleşecek ve iktidara güven tazelettirecektir. Bu şartlarda seçim istemeyi “teröristlik!” olarak gören bir zihniyetin yollardan, köprülerden, tünellerden geçiş ücretlerinin euro’ya endekslenmesine ses çıkarmamasını vatanseverlik olarak bu milletin algılayacağını düşünmesi ne büyük bir gaflettir. Bir an evvel bu gafletten uyanıp vatandaşın dertlerine çözüm olacak önerilere kulak kabartmak gerekir. Bu anlaşılmaz tavrınızı, davranışlarınızı ve tutumlarınızı devam ettirirseniz bilin ki millet sizi hafızasından silecek ve tarihin karanlık sayfalarına gömecektir. İnanın ne olduğu bilinmeyen 128 milyar dolar gibi siz de hiç olacaksınız! Bu güne kadar sormayan, sorgulamayan millet artık kendine gelmeye başladı. Bu millete yaşatılanların hesabını mutlaka sandıkta vereceksiniz, ya da millet vicdanında aklanacaksınız; bundan kaçış yok! “Titre ve kendine dön!”