Türkiye’nin Rüzgar Enerjisi Kapasitesi Karasal Alanda 48 Bin Megavat Seviyesinde

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Hakan Yıldırım, teknolojinin gelişmesiyle beraber rüzgar enerjisi kapasitesinin de arttığının altını çizdi. Türkiye’de bulunan rüzgar enerjisinin karasal alandaki kapasitesinin de 48 bin megavat seviyesinde olduğunu belirtti.

KAPASİTENİN 100 BİN MEGAVATIN ÜSTÜNDE OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR

Türkiye’nin karasal rüzgar enerjisi potansiyelinin eski hesaplamaların üzerine çıktığını düşündüklerini belirten Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Hakan Yıldırım, “Yıllar önce hazırlanan rüzgar potansiyeli haritasına göre, Türkiye’nin rüzgar enerjisi kapasitesi karasal alanda 48 bin megavat seviyesinde. 10 yıl önceki ölçümler, kanat uzunlukları, kule yükseklikleri, jeneratör kapasiteleri yıllar içinde çok gelişti. Kapasitenin 100 bin megavatın üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.

TÜRKİYE 198 SANTRALE ULAŞTI

Rüzgar enerjisinin temiz, çevre dostu bir enerji kaynağı olduğunu söyleyen Hakan Yıldırım, ülke çapında toplamda 3 bin 285 türbinin kurulu olduğunu belirterek, sektördeki kurulu gücün 10 yılda 10 kat arttığını kaydetti. Geçen yıl sonu itibarıyla ülke çapında 198 santrale ulaşıldığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yıllar önce hazırlanan rüzgar potansiyeli haritasına göre, Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeli karasal alanda 48 bin megavat seviyesinde. 10 yıl önceki ölçümler, kanat uzunlukları, kule yükseklikleri, jeneratör kapasiteleri yıllar içinde çok gelişti. Kapasitenin 100 bin megavatın üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. 10 yıl önce türbin güçleri ortalama 2 megavat, kanat uzunlukları 40-45 metre, kule yükseklikleri ise 80 metre civarındaydı. Bugün ise 5-6 megavat seviyesinde jeneratörler, 70-80 metre uzunluktaki kanatları taşıyor ve bunlar 150-160 metre yükseklikteki kulelere monte ediliyor.

10 yıl önce belirlenen 48 bin megavatı yerleştirecek 24 bin türbin pozisyonu var ise bu 24 bin pozisyona bugün 5 megavatlık türbinlerden yerleştirsek 120 bin megavat kapasite elde edebiliriz. Biz rüzgar enerjisini bir memleket meselesi olarak ele aldık. İşimizi daima bu hassasiyetle yaptık. Teknoloji her alanda olduğu gibi rüzgar sektöründe de oldukça hızlı ilerliyor. Rüzgar enerjisi, teknolojinin hiç durmadan gelişmesiyle kapasitesini ve kullanım alanlarını her geçen gün arttırıyor ve arttıracak.”

DESTEK MEKANİZMASI MUTLAKA DEVAM ETMELİ

Hakan Yıldırım, yıl sonunda uygulamadan kaldırılacak olan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) yeni fiyat ve şartlarla mutlaka devam etmesini vurguladı. YEKDEM sektörünü ayakta tutanın teşvik değil, projeleri finanse edilebilir hale getiren bir destek mekanizması olduğunu dile getirdi. Söz konusu yeni mekanizmanın bir an önce ilan edilmesinin yatırımcı ve sanayi açısından kritik önem taşıdığını dile getiren Hakan Yıldırım son olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye rüzgar sektöründe ciddi bilgi birikimine sahip. Dünya devi firmalara tedarik sağlayan şirketleri barındıran, 15 bin kişi istihdam eden, imalat kabiliyetinin yüzde 60-70’ini ihracat yapmak için kullanan ve her sene 900 milyon dolarlık doğal gaz ithalatını önleyen bir sektörün daha da gelişmesi enerji bağımsızlığı anlamında ülke için kazanç olacaktır.”

Rüzgar enerjisi sektörüne ilgi duyan gençlerin faydalanabileceği “Genç TÜREB” platformunun da yakın zamanda hizmete sunulacağını kaydetti.