Z kuşağı aşırı başarı kültürünü reddediyor: "Sessiz İstifa" ile tanışın!

Geçen aylarda TikTok’ta bulunduysanız, Z kuşağı ve özellikle bin yıllık profesyoneller arasında popülaritesi artan bir şey olan ‘sessiz istifa’ (quiet quitting) kavramını duymuş olabilirsiniz. #quietquitting hashtag’i kullanılan tüm videolar milyonlarca görüntülenme aldı.

Sessiz istifa ama bu bir istifa değil!

Ancak ismine rağmen, aslında bir işi bırakmayı içermiyor. Bunun yerine, insanlar aşırı başarıyı ve sonsuz koşuşturma kültürünü reddediyor ve iş yerinde kendilerine sınırlar koymayı seçiyorlar. Bu, işten kovulmayacak kadar iş yapmak anlamına geliyor.

"Artık bireyler, şefkat ve kendini geliştirme gibi insan merkezli değerlerin üzerine materyalizmi ve kârı koyan neoliberal “koşuşturma” kültürüne üye değiller." Maria Kordowicz, Profesör
Nottingham Üniversitesi’nde “Örgütsel Davranış” alanında doçent ve Meslekler Arası Eğitim ve Öğrenim Merkezi direktörü olan Maria Kordowicz, bunu “birinin işini hayatımızın diğer alanlarına sızmasına izin vermeden sürdürmek için gereken minimum şeyi yapmak” olarak tanımlıyor.

Daha iyi bir iş/yaşam dengesi bulmak isteyen çalışanlar, örneğin kendilerine ayrılan çalışma saatleri dışında çalışmayarak veya artık amansız üretkenliği refahlarının üzerine koymayarak, iş yerlerinde daha fazlasını yapmayı bırakabilirler” diye devam ediyor.

Sessiz istifa yapan biri hangi davranışları gösterir?

LifeWorks Araştırma ve Toplam Refahı Küresel Lideri Başkan Yardımcısı Paula Allen, sessiz bırakma işaretleri olarak aşağıdakileri özetliyor:

Geleneksel iş tanımının dışındaki görevlere hayır demek

İş dışında e-postalara veya Slack mesajlarına cevap vermemek

İşten zamanında ayrılmak

Daha az duygusal olarak yatırım yapmak

Daha fazla başarıyı reddetmek

Bazı yönlerden, greve gitmek yerine çalışanların asgari düzeyde çalıştığı bir endüstriyel eylem biçimi denebilir. Fazla mesai yapmamak, hafta sonu e-postaları kontrol etmemek veya herhangi bir ekstra görev yapmamak anlamına gelebilir.

Ancak, bir sendika veya grup tarafından organize edilen herhangi bir şeyden ziyade, çalışanların yapabileceği bireysel bir eylemdir, tabii kesinlikle sosyal medyada daha çok bir harekete dönüşüyor.

Z Kuşağı Bunu Neden Yapıyor?
İnsanların sessizce istifa etmesinin birçok nedeni var. Dr. Kordowicz, bunun büyük bir nedenin, iş/yaşam dengesini kurmak için olduğunu açıklıyor.

Hayatımızın geri kalanını rahatlamak, öz bakım yapmak, aile ve arkadaşlarla görüşmek, egzersiz yapmak için vakit bırakmayacak kadar işe kapılmak çok kolay. Ve tüm bu adanmışlığın yanında, CEO’ların bir ekonomik krizinin ortasında daha da zenginleştiğini görürken, insanlar en azından enflasyonla uyumlu olarak ücret artışları görmüyorsa, bu moral bozucu olabilir. İşin özü; çalışma temposu alınan ücreti karşılamıyor.

İnsanlar en başından sessiz sedasız bırakmaya başlamayabilirler. Danışman psikolog ve The Chelsea Psychology Clinic’in kurucusu olan Doktora Elena Touroni, bunun onay eksikliği yaşayan insanlarda görüldüğünü söylüyor. yerine, “Bazı insanlar için işlerinin bir noktasında meydana gelen bir değişim var. Mesela büyük miktarda çaba sarf edip onay alamamak gibi” diye açıklıyor. Bu onların motivasyonlarını kaybetmelerine neden oluyor ve “sessiz istifa” süreci başlıyor.

Z Kuşağı, önceki nesillere göre ortalama olarak daha yüksek eğitimli olsa da, dünya çapında bir salgın dönemine denk gelmeleri, mali krize maruz kalmaları ve yine küçük yaşlarda siyasi krizlere denk gelmeleri onların en büyük dezavantajı. Ve, bu elbette davranışlarına tesire ediyor.

Dr. Kordowicz, “Pandemi, topluluklarla bağlantımız, dünyadaki rolümüz ve bizim için neyin anlam oluşturduğu hakkında nasıl düşündüğümüz üzerinde küresel olarak büyük bir etkiye sahip oldu” diye açıklıyor. “Ayrıca belirsiz sosyopolitik ve çevresel bağlamlarda yaşıyoruz, bu da bizi kişisel ve profesyonel yaşamlarımızla olan ilişkimizi yeniden gözden geçirmeye ve fiziksel ve zihinsel sağlığımız için daha büyük bir denge aramaya yönlendiriyor.”

Önceki nesiller genellikle her şeyin sıkı çalışma ve özveriyle mümkün olduğuna inanarak yetiştirilirken, genç yetişkinler genellikle sistemin kendileri için çalışacağına dair aynı tür bir inanca veya inanca sahip değiller.

Peki Gelecekte Ne Olacak?

Peki, gelecek nedir? Dr. Kordowicz, sessiz istifayı ekonomik büyümeyi yavaşlatan veya tersine çeviren “yavaş” ve “küçülme” hareketleriyle karşılaştırıyor. “Artık bireyler, şefkat ve kendini geliştirme gibi insan merkezli değerlerin üzerine materyalizmi ve kârı koyan neoliberal ‘koşuşturma’ kültürüne üye değiller.

“Umarım bizi çalışan tükenmişliği ve sömürüsüne dair düşünmeye ve toplumsal çözümler (örneğin, sosyal güvenlik reformu ve dört günlük çalışma haftası) aramaya yönlendirir. ”

Bütün bunların yanında, işinizde çok çalışmakta yanlış bir şey yoktur, özellikle de hayalinizdeki rol veya terfi için çalışıyorsanız ve birçok insan için kariyerleri onlara gerçek bir amaç duygusu sağlar. Allen’ın dediği gibi, “İnsanların bir başarı duygusuna sahip olması gerekir ve başarı duygusu zihinsel refahı destekler.”

Dr. Touroni, “Her zaman iyi bir iş/yaşam dengesi bulmaya çalışmalıyız – işimizin uyanık olduğumuz tüm zamanımıza hükmetmediğinden emin olarak, aynı zamanda hala orada olmamız ve işimizle ilgilenmemiz gerekiyor diyor. “Sessiz istifa, bunun için aşırı bir düzeltme gibi geliyor. Net sınırlara sahipken yine de işinizle meşgul olmanın bir yolu var.”

Sessiz istifa doğru hareket olsun ya da olmasın, insanlar değerlerini görmeye başlıyormuş gibi geliyor ve bunu iyileştirmek için ruh sağlığı hakkındaki daha geniş konuşmayı görmezden gelmek zor. Açıkça söylemek gerekirse, bir şeylerin değişmesi gerekiyor.

Bu sizin için ne anlama geliyor?
İş stresli olabilir ve bazı insanların sessiz istifaya karar vermesi şaşırtıcı değil. Özellikle belirli hedefler için çalışıyorsanız, çok çalışmakta yanlış bir şey yoktur ancak kendinize de zaman ayırmanız önemlidir. İşinizden keyif alıyor olsanız bile, hayatınızın ve refahınızın diğer yönlerini ihmal etmemelisiniz