Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Londra’da düzenlenen bir konferansta Türkiye ekonomisinin güçlü yönlerini ve geleceğe yönelik hedeflerini yatırımcılara anlattı. Türkiye’nin büyüme, enflasyon ve istihdam politikalarına dair önemli açıklamalarda bulundu.
Dengeli Büyüme ve Enflasyonla Mücadele
Yılmaz, Türkiye’nin ekonomik politikalarında dengeli büyümeyi ve enflasyonu tek haneli seviyelere indirmeyi hedeflediklerini belirtti. Enflasyonu düşüren temel faktörlerin arasında hizmet sektörüne odaklanmanın bulunduğunu açıkladı. Bu doğrultuda para, maliye ve gelir politikalarının koordinasyonu öncelikli bir alan olarak ele alınıyor.
2024’te Yüzde 3,5 Büyüme Öngörülüyor
Türkiye ekonomisinin 2024’te yıllık yüzde 3,5 büyüme göstermesi bekleniyor. Bu büyüme, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında belirlenen hedeflere yakın bir performans anlamına geliyor. Ayrıca, milli gelirin 1,3 trilyon dolara ulaşması ve kişi başına düşen gelirin 15 bin doları aşması öngörülüyor.
Cari Açıkta Tarihi İyileşme
2024’te mal ihracatının 262 milyar dolarla rekor seviyeye ulaşması bekleniyor. Cari açığın milli gelire oranı ise yüzde 1’in altına düştü. Bu iyileşme, Türkiye’nin dış ticaretteki başarısını ve ekonomik istikrarını pekiştiriyor.
Bankacılık ve Yatırım Güveninde Pozitif Gelişmeler
Yılmaz, bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısı ve düşük kredi risk oranlarının ekonomiye güven verdiğini söyledi. 2024 sonunda sektörün sermaye yeterlilik oranının yüzde 19,7 olması bekleniyor. Ayrıca, yurt dışından sermaye girişlerinde hızlanma ve kredi risk priminde düşüş gözlemleniyor.
Uluslararası Yatırımlarda Yeni Stratejiler
Türkiye, 2028 yılına kadar uluslararası yatırımlardan aldığı payı yüzde 1,5’e çıkarmayı hedefliyor. Özellikle yeşil enerji, teknolojik dönüşüm ve yüksek katma değerli sektörlerde yeni yatırımlar çekmek için stratejiler geliştiriliyor. İngiltere ile ticaret hacminin artırılması ve Serbest Ticaret Anlaşması’nın genişletilmesi de gündemde.
Türkiye ekonomisinin 2024 hedefleri, dengeli büyüme, enflasyonun düşürülmesi ve uluslararası yatırımların artırılması üzerine kurulu. Güçlü politikalar ve reformlarla, Türkiye’nin bölgesinde lider bir ekonomi olmaya devam edeceği öngörülüyor.